Rüyalarda perilerin bacalarıyla öpüştüğü şehirde,
çok ağladıklarını gördüm.
Kabuğuyla sevişen bir ceviz yüzünden,
gövdesinden okudum tabut’un çocukluğunu…
Arşınlanmış adımlar,
Ölü bedenler!
Sahi ölüler konuşmaz mı sizin oralarda?
Yoksa kimse bakmıyor mu köprünün altından akan sulara?
Üstümden geçte kurtul!
Sonu gelmeyecek bir Can’ın
selasını okuyan Dünya…
TABUT’UN ÇOCUKLUĞU
